Kayseri
Merkez Kocasinan ilçesi Argıncık Mahallesi'nde kiralık tarlalara martta pırasa tohumu eken üreticiler, kasımın başında hasat yapıyor.
Satamadıkları pırasaları tazeliğini koruması için toprağa gömen üreticiler, şubat sonu, mart başı gibi pazarcıların talebine göre ürünü çıkarıp havuzda yıkadıktan sonra bağ haline getiriyor.
Kuyu suyuyla doldurdukları havuza çizmeleriyle giren, sandalyeye oturarak yıkadıkları pırasaları bağ haline getiren Ali Karadağ 40, arkadaşı Ömer Çalış ise 31 yıldır bu işle geçiniyor.
Karadağ, AA muhabirine, 80'li yıllarda bahçelerden satın aldığı pırasaları pazarcılara sattığını, daha sonra kiraladığı tarlalarda bu ürünü ekmeye başladığını söyledi.
Saraybosna ve Yakut mahallelerinde yıllarca sebzecilik yaptığını anlatan Karadağ, buraların zamanla yerleşime açılması nedeniyle farklı bölgelerde ekime yöneldiğini belirtti.
Kasımda pırasayı hasat ettiklerini dile getiren Karadağ, "Satabildiğimizi satarız, kalanı da toprağa gömeriz, kışın bize iş olur. Bağ olarak biz 3 liraya veriyoruz. Yaz gelince tere, nane, roka, dereotu, reyhan, ıspanak ekeriz. İşçi bulamıyoruz çalıştırmak için. Sabah saat 07.00'de başlarız işe, yıkaması, bağ yapmak derken işimiz geceye ancak biter." diye konuştu.
Yıllardır yerli pırasa tohumuyla ekim yapıyorlar
Ömer Çalış ise "Kışın kar yağdığı için pırasa ağırlığa dayanamaz kırılır, o yüzden 10 Kasım'dan önce bunu toprağa 75 derece eğimle yatırır, gömeriz. Daha sonra havuzda yıkacağımız kadarını getirir yıkarız, bağ haline getiririz. Pazarcılar gelir, buradan alır." dedi.
Ektikleri pırasanın yerli olduğunu vurgulayan Çalış, şunları kaydetti:
"Toprağın altında hem beyazlaşır hem de daha yumuşak hale gelir ve lezzetli olur. Sofralarda yerli pırasanın tadı başka olur. Pırasanın en güzelini seçeriz tohum için, onu toprağa dikeriz, tohum çıkarır göbeğinden. Kendi tohumumuzu kendimiz üretiriz. 30 yıldır yazın diğer sebzelerle kışın da pırasayla uğraşıyoruz. Yaklaşık 20 dönüm alana ekiyoruz. Kayseri'deki pazarcılara satıyoruz. Kış mevsimindeyiz, tarladan taşımak zor. Soğuk suda yıkıyoruz, yine de bunlara göğüs geriyoruz."
