Kandahar
Cuma öğlen vakti saatlerinde 20'li yaşında 2 DEAŞ intihar bombacısının saldırısı kararı 47 ferdin yaşamını kaybetmiş olduğu Kandahar merkezinde, Şiilere ilgili Fatımiyye Camisi'ndeki Afganlar, AA muhabirine konuştu.
Patlama sırasında, Kunduz saldırısında yaşamını kaybedenler düşüncesince afsun merasimi düzenlenmiş olduğu ve camide minimum 3 bin ferdin bulunmuş olduğu belirtiliyor.
"Güvenlik görevlisi saldırgana sarıldı"
Görgü tanıklarına göre, saldırganlar cami girişindeki dü düzenlilik görevlisine silahla biberli etti. Üçüncü düzenlilik görevlisi ise silahıyla saldırganlardan birtanesini yaradı. Diğer agresif bu tam camiye girdi.
Çatışma seslerini duyan içerideki ortak düzenlilik görevlisi avlunun sert kapısını kapattı. Yaralı agresif cami girişinde üstündeki bomba düzeneğini infilak ettirdi.
Camideki düzenlilik görevlileri, hapishane sızan saldırganın peşi sıra gitti ve İzzettin isminde ortak düzenlilik görevlisi bombanın tesirini düşürmek düşüncesince saldırgana sarıldı. Bu esnada ikinci patlama meydana geldi.
Bir deneyim tanığı, "İzzettin'den geriye hemen ayakları kaldı." ifadesini kullandı. Başka ortak tutanak da "İzzettin olmasaydı ölmüş sayısı 200'ü geçebilirdi." yorumunu yaptı.
Görgü tanıkları, saldırıda ailelerinden ve benzeyen arkadaşlarından nice ferdin yaşamını kaybettiğini söyledi.
Ölenler ortada şimdi etiket tespiti yapılamayan şahısların bulunmuş olduğu ve camiye dü sene ilkin de hamle girişiminde bulunulduğu belirtildi.
"Camiye gitmeye bitmeme edeceğiz"
Patlama sonrası, Kandahar Belediye Başkanı Yardımcısı Mevlevi Hasan'ın camiye, Kandahar Emniyet Müdürü Mevlevi Abdulgaffar Muhammedi'nin ise ölmüş ve yaralıların taşındığı Mir Veys Hastanesine gittiği kaydedildi.
Hasar kaldırılma çalışmalarının sürdüğü caminin avlusunda yaşamını kaybedenlerin ayakkabıları, terlikleri, yırtık giysileri ve salat mühürleri duruyor.
Kandaharlı Şii Afganların bazıları, Taliban'ın alanda ehliyetli düzenlilik önlemi almadığını söylerken birileri ise ihmalin olmadığını, saldırının Taliban'ın nice mevzuda gösterdiği umumi eksikliğinin yansıması bulunduğunu söyledi.
Kandaharlı Şiiler, patlamanın hedefinin görüş savaşını ateşlemek bulunduğunu belirterek, camiye gitmeye bitmeme edeceklerini kaydetti.
İsmini hasretmek istemeyen ortak deneyim tanığı, Kandahar'da daha ilkin hakeza ortak hamle görmediğini aktararak, vakası "intihar saldırılarının başlangıcı" kendisine niteledi.
Taliban'ın ülkede güvenliği şişman miktarda sağlamış olduğu yönündeki görüşe katılmadığını anlatım fail deneyim tanığı, "Çok endişeliyiz. Çoğunluk düşüncesince itimat sağlanmış mümkün fakat azınlıklar açısından gidişat baş döndürücü biçimsiz ortak çözüm aldı. Kandahar'da başta Şiiler muhatara altında." niteleyerek konuştu.
Taliban'ın, güvenliği ölçü dair dikkatsizliği bulunduğunu dile getiren deneyim tanığı, "Bizim zat güvenliğimizi sağlamamız düşüncesince silahlarımız vardı. Taliban erişince bunları bizlerden aldı. Bunun namına verdikleri silahlar da işe yaramıyor. Kendi güvenliğimizi sağlıyorduk güçlükle bunlarla DEAŞ'a erinç konulamaz." ifadelerini kullandı.
"Can güvenliğimizden endişeliyiz"
30 yaşındaki Rıza Kerimi, patlamanın kısaca 20 m. peşinde gerçekleştiğini ve saldırıdan neredeyse kurtulduğunu anlattı.
Saldırıda Muhammed Caferi isminde baş döndürücü benzeyen arkadaşını kaybettiğini kail Kerimi, "Afganistan Şiileri menfaatlerini korumalı ve itimat tedbirlerini artırmalı. Can güvenliğimizden endişeliyiz. Taliban hükümet peyda etmek istiyorsa Şii-Sünni ayrımı yapmadan güvenliğimizi sağlamalı." dedi.
Camide bulunanlardan 20 yaşındaki Gülaley Haşimi, patlama sonrası sürünerek uzaklaştığını dile getirerek, "Taliban'dan Afganistan'daki Şii ve Sünnilerin güvenliğini sağlamasını istiyoruz. Taliban'ın bu vakada dikkatsizliği vardı. Güvenliğin sağlanmasını istedik fakat sağlanmadı. Şiilere müteveccih mümkün saldırılardan endişeliyim." ifadelerini kullandı.
Saldırıda aslında vurulan 43 yaşındaki Muhammed Davud Rızai, cuma namazı namazına kardeşleri ve yeğenleriyle gittiğini anlattı. Rızai, yaşamını kaybedenlerin çoğunu tanıdığını ve aralarında benzeyen dostlarının bulunduğunu söyledi.
Afganistan yurttaşı olarak, Taliban'dan güvenliği sağlamasını istemelerinin hakları bulunduğunu tamlayan Rızai, "Taliban'ın dikkatsizliği olmasaydı bu fenomen meydana gelmezdi. Taliban, DEAŞ'ın Şiilerin düşmanı bulunduğunu anlamalı." dedi.
Ayrıca Rızai, Taliban'dan menfaatlerini korumaları düşüncesince silahlarını art vermelerini istedi.
"Taliban şimdi ülkede değinme kuramadı"
Cami cemaatinden Muhammed İsmail Refiki, Taliban'ın ülkede şimdi değinme kuramadığını kaydederek, bölgedeki düzenlilik sorununu "ihmal" kendisine tanımlamadı.
Refiki, Amerika sonrası Taliban güçlerinin de nice el saldırıya uğradığını anımsatarak, DEAŞ'ın önceki hedefinin görüş kavgası boşaltmak bulunduğunu söyledi.
Afganistan'ın bağımsızlığı düşüncesince İngilizler ve Ruslar karşısında Sünnilerle bu arada savaştıklarının altını çizen Refiki, "DEAŞ'ın ikinci gayesi ise Taliban hükümetinin adını lekelemektir. Biz burada azınlığız. Güvenliğimiz sağlanmalı. Taliban bunu yapmazsa geleceğimizden fikir ederiz. Bunu ortak boşlama kendisine tanımlayamam zira şimdi kentlerde düzenlilik sistemi kuramadılar. Çok dünkü ortak hükümet. Birkaç senedir hükümette olsalardı ve bu fenomen yaşansaydı buna boşlama derdim." görüşünü paylaştı.
