Cezayir
2 Ekim'de Fransa’nın Le Monde gazetesinde piyasaya çıkan haberde, Cezayir’in tarihinin “gerçeklere mebni olmadığını ve Fransa'ya hasımlık üstüne mensur edildiğini" tez fail Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Osmanlının ülkedeki hakimiyetini “sömürge” yerine tanımladı.
Macron'un bu açıklamaları Cezayir'de hem resmi bununla birlikte sivil polis polis kanattan tepkiyle karşılandı.
Cezayir yönetimi, Macron'un söylemlerine aksülamel yerine 3 Ekim'de iklim bölgesini Fransız askeri uçaklarına kapattı ve peşi sıra Cezayir'in Paris Büyükelçisi Muhammed Anter Davud'u danışma düşüncesince ivedilikle ülkeye çağırdı.
Cezayir halkı, Macron’un ülkede Osmanlı dönemiyle ait meydana getirdiği tanımlamayı AA muhabirine değerlendirdi.
"Osmanlı Devleti Cezayir’e Haçlı Seferlerine erinç boğuşmak düşüncesince geldi"
Üniversitesi talebesi Hacer Tiyab, Barbaros Hayrettin Paşa ve kardeşlerinin Cezayir’e Haçlı Seferlerine erinç boğuşmak düşüncesince geldiğini söyledi.
Osmanlının Cezayir’de bulunmasının koloni gayeli olmadığını kaydeden Tiyab, “Fransa’nın Cezayir’i işgali aşırı vahşiceydi. Birçok tapınma noktayı ve cemiyete dokunca verdiler, nice insanı öldürdüler. Osmanlılar anca değildi. Kültürümüzle birleştiler, Keçiova Camii ve Kastah (eski şehir) kabilinden asar bıraktılar. Osmanlılar işgalci değildi.” ifadelerini kullandı.
Ekonomi ve Kamu Yönetimi Fakültesi talebesi Celal Muhammed ise Osmanlının Cezayir’e Cezayirlilerin çağrısı üstüne geldiğini söyledi.
Osmanlının Cezayir’e girişinin İspanyolların işgali üstüne 1518’de bulunduğunu tamlayan Muhammed, “Cezayir, Osmanlı donanmasından iane istedi. Barbaros kardeşler öğrenci karşılık verdiler ve İspanya işgalini kovdular.” dedi.
"Osmanlı'nın Cezayir'e girmesi İslam Fethiydi"
Muhammed, “Osmanlılar Cezayir'i engelleme etmedi. Osmanlı'nın Cezayir'e girmesi İslam fethiydi. Cezayir ve Kuzey Afrika Müslüman ve bu bizim gururumuz.” halinde konuştu.
Esnaf Hasan Budavud ise “Macron, Cezayir’in tarihiyle düzen kuşkulanmak istiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Fransa’nın özlük koloni dönemindeki suçlarını itiraf eylemek istemediğini kaydeden Budavud, Macron’un Osmanlı tarihiyle ait açıklamalarını “sadece huzursuzluk çıkarmaya fiilen ortalığı karıştırmaya çabalıyor.” halinde yorumladı.
Budavud, Fransa’nın “şehitlerimizi katlettiğini itiraf etmesi gerekiyor, tarihimizi itiraf etmeliler.” ifadelerini kullandı.
Fransa kanadından mevrut söylemleri, “Cezayir ve Türkler ortada ağız dalaşı çıkarıyorlar” ifadeleriyle yorumlayan Budavud, laflarını şöyleki sürdürdü:
"(Osmanlılar) Cezayir düşüncesince tek dava çıkarmadılar. Şu vakte denli dü el ortada yaklaşan müşterek demet mevcut ve bu Müslüman olmamızdan kaynaklı. İkinci yerine (Türklerin) bizlere erinç kinleri yok, ancak Fransa ne hakla Osmanlılar Cezayir’i sömürdü diyor? Osmanlı Devleti Cezayir’i sömürmedi.”
"Osmanlının Cezayir’deki varlığı engelleme yerine değil bilakis halkın talebi üzerineydi"
Güvenlik görevlisi Abdulkerim Burhale, “Osmanlı'nın Cezayir’deki varlığı engelleme yerine değil bilakis Cezayir halkının talebi üzerineydi. (Cezayirliler çeşidinden gönderilen) betik gün kitaplarında mukayyet ve mahfuz halde duruyor.” dedi.
Devlet memuru Seyit Ali Hulasi ise Cezayir’in emektar devirde Akdeniz’de İspanya, Fransa ve İtalya’nın birleştikleri Haçlı Seferlerine sunulan kaldığını ve bundan dolayı Osmanlıyla “yardımlaştıklarını” söyledi.
Hulasi, Emeviler, Abbasiler ve peşinde da Osmanlı'yı hükümdar yerine gördüklerini belirterek, bu ülkeleri “din, dil, değerler ve kültür” kabilinden faktörlerin müşterek arada tuttuğunu kaydetti.
Hulasi, laflarını şu halde bitmeme ettirdi:
“Macron’un bu saldırısının müşterek başka sebebi, Cezayir’in toy duruşuyla bu arada tutum yerine Afrika pazarına yönelmesi. Fransa özlük yatırımları ve serveti düşüncesince müşterek korku hissetti ve Cezayir’e zamanı yerine saldırdı. Biz Türkiye’nin o devre (İslam) hilafeti bulunduğunu biliyoruz.”